Özellikleri : Kore, Çin ve Rusya’da yetiştirilen ve uzakdoğuda yüzyıllardır kullanılan bir bitkidir. Yunanca ginseng tedavi anlamına gelmektedir. 30-40 cm arasında uzayan bu bitki, biçimli, kenarları oval düzgün yaprakları yaz sonuna doğru, pembe ve sarı küçük çiçekler açmaktadır. Sonrasında bu çiçekler içlerinde tohum taşıyan parlak renkli kırmızı meyvelere dönmektedirler. Gölgelik yerleri ormanaltı humuslu toprakları seven ginseng türleri tohumları ile çoğaltılmaktadır. En önemli ürünü olan kökü 3 ya da 9 yıl sonunda alınmaya başlanmaktadır. Kökleri ilaç yapımında kullanılmaktadır. Tıbbi bitkiler arasında en çok bilinen ve kullanılanıdır. Özellikle çin ve hint tıbbında önemli yer işgal eder.
Önerilen Hastalıklar : En yoğun olarak fiziksel performans, yorgunluk ve halsizliği ortadan kaldırmak amacıyla kullanılmaktadır. Stresi azaltıp fiziksel aktivite yönünden zirvede olmayı sağlar. Düşük tansiyon sorunlarında kullanılır. Merkezi sinir sistemini güçlendirir. Cinsel yetersizliğe karşı kullanılır. İştah açıcıdır. Amerikan ginsenginin adet sorunları ve gerginliklerini giderdiği bilinmektedir. Şeker hastaları rahatlıkla kullanabilir. Kırmızı renkli ginseng ( kore ginsengi ) daha çok cinsel açıdan canlandırıcı, ısıtıcı ve afrodizyak etkisi yaratırken, Beyaz renkli ginseng ( Sibirya ginsengi ) Stres, beyin yorgunluğu ve yaşlılık semptomlarını düzenler.
Kullanım Şekli ve Dozu : Kökü günde birkaç kez çiğnenerek kullanılabilmektedir. Ayrıca kök tozu 1/2 tatlı kaşığı miktarında 1 bardak suya konup kaynatılıp, kaynama noktasında altı kısılarak 10 dk daha kaynatıldıktan sonra günde 3 kez 1 bardak olarak içilebilmektedir.
Yan Etkileri : Yüksek miktarlarda ve doktor kontrolü altında herhangi bir tedavi aşamasındaysanız doktorunuza danışmadan kullanmayınız. Hamile ve emziren annelere tavsiye edilmez. Uyarıcı etkisi nedeniyle, kalp hastalarında, kronik yüksek tansiyon hastalarında ve kalp ilaçlarıyla birlikte kullanımı tavsiye edilmez. Ülkemizde kobik tarafından ( Ahmet Maranki ) Adamotu ve Yeralması gibi muadilleri önerilmektedir.

Ginseng’in botanik ismi olan "Panax", Yunanca "tam iyileşme" anlamına gelen "panacea" kelimesinden türetilmiştir. Ginseng’in tüm şifalı bitkiler içerisinde en etkili adaptogen (strese karşı direnci artıran bir ajan) olduğu düşünülür. Ginseng, fiziksel aktiviteleri ve vücut direncini artıran bir bitkidir ve fiziksel ve mental (zihinsel) dayanıklılığı artırır. Ginseng’in uzun bir süreden beri, özellikle erkeklerin üretkenliğini, erkeklik hormonu (testesteron) ve sperm miktarını, cinsel gücünü ve dolaşım sistemlerini (özellikle prostata karşı) olumlu bir şekilde etkilediği de bilinmektedir. Ayrıca o, erkeklerde aşırı stres ve yorgunluktan kaynaklanan performans düşüklüğünü de gidermektedir. Ginseng’in kadınlar üzerindeki beynin hafıza (bellek) merkezlerini uyarıcı etkisinin bulunması ise yenidir. M.S 1. yüzyıla ait bir Çin metnine göre; Ginseng, zihni güçlendirici, irfan ve bilgeliği artırıcı bir şifalı bitki olarak tanımlanmakta ve düzenli kullanımının yaşam süresini artıracağı belirtilmektedir. Kırmızı Kore Ginseng ise Uzakdoğu ülkelerinde 2000 yıldan fazla bir süredir kullanılmakta olan geleneksel şifalı bitkiler içerisinde en yaygın olanıdır. Ayrıca Uzakdoğu insanları arasında gizemli bir bitki olarak büyük bir ün ve şöhrete sahiptir. Çoğu insan Ginseng’in kuvvet verici bir tonik ve çeşitli hastalıklara karşı bir koruyucu olduğuna inanmaktadır.

Faydası : Çin kaynakları; Kırmızı Kore Ginseng’inin kalp, akciğer, sindirim sistemi organları, ve böbrekler üzerinde oldukça etkili bir tonik etkisine sahip olduğunu yazmaktadır. Kırmızı Kore Ginseng; karaciğeri, alkol tüketiminin, toksik ve çeşitli hastalıkların etkisinden korumaktadır. Araştırmalar, Kırmızı Kore Ginseng’inin stresi azaltıcı ve hatta yok edici etkileri olduğunu ortaya koymuştur. Stres, depresyon veya diğer sert ve olumsuz koşullar altındaki vücut metabolizmasını koruyan bir tonik etkiye sahiptir. Şeker hastalığının iyileşmesine yardımcı olur ve kandaki şeker, lipit ve kolesterol seviyesini düşürür. Tümör hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatır ve hatta engeller. Anemiye (kansızlık) karşı iyi gelir ve özellikle kanser hastalarında görülen kandaki bazı eksiklikleri giderir. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve kalp-damar sistemi üzerinde olumlu etkisi vardır.