Zayıflama Hapları İle Ne Kadar Zamanda Kilo Verilir

Kilo kaybı kısmen, diyet esnasında kişinin neleri ne kadar yediğine bağlıdır. Zayıflama hapları kullanıldığı takdirde, kişi hala yeme isteğini durduramıyorsa, ve hala gereğinden fazla ve sağlıksız beslenmeye devam ediyorsa istenilen ve beklenilen bir kilo kaybı olmayabilir. Üstelik bu ilaçlar kimilerinin sandığı gibi kendi kendilerine yağları eritmezler. Hapların işlevi iştah keserek rejim uygulamasına yardımcı olmaktır.

Zayıflama rejimine giren her insan aynı ölçüde kilo verecek diye bir kaide yoktur. Başlangıçta haftada ortalama 1 kilo vermek uygundur. Önceleri hızlı kilo verilirse de sonradan bu hızın yavaşladığı görülür.Yapılacak şey rejime sıkısıkıya uymak ve bunu sürdürmektir. Eskiden bu yavaşlamanın ilacın iştah kesici etkisine hastanın alışmasından ileri geldiği sanılırdı.Oysa bütün zayıflama rejimlerinde kilo verme hızında bir sonra görülen düşmenin başka nedenlere dayandığı bilinmektedir.  Zayıflamak isteyenlerin bir kısmı bir kaç hafta sonra bu heveslerini yitirmektedir. Ayrıca kilo verdikçe enerji gereksinimleri de azalmaktadır. Çünkü kilo düşünce kişi normal etkinliklerini daha az enerji harcayarak yapabilmektedir. Öte yandan zayıflayan kişinin. metabolizması da yavaşlayarak enerji kaybına uyum sağlamaktadır.

Kilo kaybı azaldığı durumlarda kilo kaybını hızlandırmaya çalışmak yanlıştır. Çünkü hızla zayıflama hem tehlikelidir. Hem de kalıcı değildir. Yağları azaltacağı yerde kas kaybına neden olabilir. http://www.neyeiyigelir.com

Saglikcini.com tarafından oluşturulan makelelerin izinsiz kullanılması yasaktır.

 

Hamileyken Kilo Vermek

Hamileyken kilo verin!

Yapılan bir araştırmada, aşırı şişman kadınların hamilelik döneminde sağlıklı diyet ve yaşam biçimi değişiklikleriyle kilolarının bir kısmını verebileceği belirtildi

Obstetrics & Gynecology dergisinde yayımlanan araştırmada, en azından obez kadınların bazılarının hamilelik döneminde kendilerine ve bebeklerine zarar vermeden kilolarını atabilecekleri kaydedilerek, obez kadınların hamileliklerinde kilo kaybetmelerinin, sezaryen ameliyatına ihtiyaç duyma riskini düşürmesinin de muhtemel olduğu vurgulandı.

İsveç’deki Linkoping Üniversitesinden Dr. Marie Blomberg ve ekibinin yaptığı yeni araştırmada, tıbbi kayıtlar incelenerek, 1993-2008 yıllarında 46 binden fazla obez hamile kadının doğum yaptığı belirlendi. Blomberg çalışmasında kadınları 3 obezite kategorisine ayırdı. Sınıf 1 obezitede vücut kitle endeksi 30-35 arasındaki kadınlar, sınıf 2 kategorisinde vücut kitle endeksi 35-40 arasındaki kadınlar, sınıf 3 kategorisinde ise vücut kitle endeksi 40 ve üzerindeki kadınlar yer aldı.

Blomberg’in son iki kategorisine giren kadınların Amerikan İlaç Enstitüsünün tavsiyesinden daha az kilo aldığı, hatta bazılarının kilo verdiği, büyük bebek doğurma ya da tavsiye edilen oranda kilo alan benzerlerine göre sezaryen ameliyatı geçirme ihtiyacının daha az olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılar bulgularına rağmen, kadınları hamilelik döneminde kilo verdiren diyetlere başlamamaları konusunda uyararak, sağlıklı diyetler ve yaşam biçimi değişiklikleriyle ilgili olarak doktorlarıyla konuşmalarını önerdi. Amerikan İlaç Enstitüsü, obez kadınların hamileliklerinde 5-9 kilogram almaları gerektiğini bildiriyor.

Enstitü, normal kilolu kadınların ise 11,5-16 kilogram almalarını tavsiye ediyor. Bazı bilim adamları ise Enstitüyü, tavsiyelerinde farklı seviyelerdeki obeziteyi göz önüne almadığı için eleştiriyor. Vücut kitle endeksi, vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile elde ediliyor. 30 ve üzeri derecelerine göre obez olarak kabul ediliyor.

Kilo Alma Sebepleri

Kilo neden alıyoruz

Amerikalı bilim adamları tarafından yapılan bir araştırmada neden kadınların erkeklerden daha çabuk kilo aldığı incelendi. Science isimli dergide yayınlanan raporda, bunun nedeninin kadın beyninin yapısıyla ilgili olduğu kaydedildi.

Verilen istatistiklere göre, aşırı kilolu bayanların oranı erkeklerden %25 daha fazla. Uzmanlar bunun sebebinin irade azlığı olduğunu belirtiyor. Kadınlar daha fazla stres altında kalıyor ve diyetlerini çok kolay bozabiliyor. Ayrıca yorucu egzersizlere dayanma konusunda da daha az dayanıklılar.

Kadın ve erkeklerin incelendiği deneyde gönüllülerden 17 saat aç kalmaları istendi. Bu sürede belli işler ve fiziksel egzersizler yaptılar. 17 saatlik zaman periyodu sonrasında, katılımcılar pek çok yemeğin olduğu bir masaya yönlendirildi. Ancak yemek yemelerine izin verilmedi. Sadece başka bir şey düşünmeleri söylendi.

Bu esnada bilim adamları gönüllülerin beyinlerini manyetik rezonans tomografisiyle görüntüledi. Amaç, yiyeceğe ne tür tepki gösterdiklerini incelemekti. Sonuçlara göre erkekler yeme isteğine belli bir oranda karşı koyabilirken, kadınların istisnasız yiyecekten başka hiçbir şey düşünmediği görüldü. Ayrıca beyinlerinde aktivite yoğunluğu bu süreç içerisinde en üst noktaya ulaştı.

Uzmanlar netice olarak kadınların daha dayanıksız olmasının rejimlerini daha kolay bozmasına neden olduğunu ve doğal olarak daha kolay kilo aldığını belirtti.