Zeytin, Zeytin Yağı, Yeşil Zeytin

ZEYTİN YAPRAĞI

Kullanılan Kısımları : Yaprağı, gövde kabuğu, zamkı (püsü)

Kullanıldığı Yerler:

Zeytin, Zeytin Yağı Faydaları Yararları Kullanılışı Özellikleri

Dahilen Kullanılışı: Yapraklar ve gövde kabuğu iştah açıcı, idrar artırıcı, ishal kesici, ateş düşürücü, damar sertliğini önleyicidir, kollestrolü düşürür, şeker hastalığına karşı kullanılır, yüksek tansiyonu düşürür, üreyi azaltır, bağırsak solucanlarını döker, kızıllık, egzama, habis yaralar ve kurdeşen gibi cilt hastalıklarına karşı faydalıdır, terlemeyi önler, damarları genişletir, karaciğeri çalıştırır, safra ifrazatını artırır, angina pektoris’te faydalıdır uzun zaman kullanılmalıdır.

Kullanılışı: 1 bardak kaynar suya, 10 gr ufalanmış yaprak veya toz haline getirilmiş gövde kabuğu konur, 10 dk bekletilir, günde 2-3 bardak içilir. Uzun zaman kullanılabilir hiçbir yan tesiri yoktur.

ZEYTİN AĞACI SAKIZI (PÜSÜ): Zeytin ağacının sakızı günlükten daha şifalıdır mideyi güçlendirir, iştahı açar, uykusuzluk ve baş ağrısını giderir.

SİYAH ZEYTİN: Zeytin E vitamini bakımından oldukça zengindir. E vitamini hücrelerin yenilenmesini sağlar, zeytin safra salgısını artırır, karaciğeri çalıştırır, karaciğer ağrılarını keser, kan şekerini düşürür, yüksek tansiyonu dengeler, idrar söktürür. Siyah zeytini devamlı ve çok yemek kanseri tedavi eder, yaşlanmayı geciktirir.

Siyah zeytin safra yapar, midenin asidini artırır, kusmalara ve bulantıya sebep olur, mide için iyi değildir.

YEŞİL ZEYTİN: Mideyi güçlendirir, cinsi arzuyu artırır, ağız kokusunu giderir.

Yeşil zeytin çekirdeği, günde birkaç adet zeytin çekirdeği yenilir.

Haricen Kullanılışı: Boğaz şişliğinde zeytin ezilir lapa haline getirilir, boğaza sarılır.

Kaynatılan zeytin yaprağı veya kabuğunun suyu cerahatli yarların temizlenmesi ve pansumanında kullanılır.

Siyatikte; taze yapraklar ve körpe dalların kabukları ezilerek lapa halinde topukların üzerine konulursa orayı deler hastalığından kurtarır.

Zeytin ağacı külü; zeytin ağacı gövde kabuğu yakılır külleri toz halinde iltihaplı yaralara konulursa iyileştirir, sürme haline getirilip iltihaplı göz kapaklarına çekilirse faydalı olur.

Zeytin yaprağı; zeytin yaprağı ağızda çiğnenirse dil ve ağızda meydana gelen kabarcıklara iyi gelir, ağız yaralarım iyileştirir. Zeytin yaprağı kaynatılır, gargara yapılırsa diş ağrılarına iyi gelir dişleri kuvvetlendirir, bademcikte de gargara şeklinde kullanılır. Zeytin ağacı sakızı (püsü) diş ağrılarında dişe konulur.

ZEYTİN YAĞI

Zeytin yağı bağırsak kanseri riskini azaltır. Safra asidini azalttığı diamin oksidasyonunu çoğaltıcı ve bu şekilde hücrelerin anormal değişimini önlediği ifade edilmiştir.

Dahilen Kullanılışı: Müshil ve safra artırıcıdır, karaciğer ağrılarını keser, karaciğeri çalıştırır, sarılıkta faydalıdır, karaciğeri ve kalbi güçlendirir, damarları açar, bağırsak kurtlarını düşürür, kumları döker, böbreklere faydalıdır, yüksek tansiyonu düşürür, vücutta taş oluşmasını önler, kemik zafiyetini ve diş çürümelerini önler, vücuttaki zehirli maddelerin dışarı atılmasını sağlar.

Zeytinyağının içimi kolaylaştırmak için birkaç damla nane ruhu ilave edilir.

Zatülcempte (akciğer zarı iltihabında) zeytinyağı, safran, udihin-di beraber karıştırılıp içilir. Safra kesesi taşında, sabahları aç karna 1 çay bardağı saf zeytinyağı içilir, 10-15 gün devam edilir. Kesin faydalıdır. Denenmiştir. Basurda sıcak zeytinyağı içmek faydalı olur, halis zeytinyağı sıcak su ile içilirse karın ağrısı ve kuluncu giderir, damarları açar, bağırsak kurtlarını düşürür, kumları döker, böbreklere faydalıdır. Her sabah aç karna 1 kaşık zeytinyağı içmek bağırsak tembelliğini giderir.

Mide ve 12 .parmak ülserinde 1 fincan saf zeytinyağı 1 çay bardağı pekmezle karıştırılır, aç karna içilir veya 50 gr saf zeytinyağı 20 gr mesteki sakızı, 50 gr bal karıştırılıp yenir.

İdrarda kan çıkması halinde 3 kaşık saf zeytinyağı 500 gr sirke içine konur, 15 dk kaynatılır, geriye kalan mayi 3 günde tüketilir.

Mide, bağırsak iltihabında ve safra kesesi sancılarında her sabah 40-50 gr zeytinyağı içilmelidir. Raşitizmde; çocukları raşitizmden korumak için kemiklerinde eğrilme olmaya başlamış ve hatta oluşmuşsa bile; bir tabağa bir miktar saf zeytinyağı konulur içinde 1 muz iyice ezilir 30 dk güneşte bekletilir ve hemen çocuğa yedirilir her gün tekrarlanır 1-2 ay devam edilirse çocuğun kemikleri yeniden eski halini alır düzelir.

Ülserde; 1 fincan zeytinyağı içerisine 3 gr toz halinde udi hindi konur, sabahları aç karna içilir sadece 3 gün devam edilir.

Haricen Kullanılışı: Zeytinyağı yara, çıban, ekzama, sivilce ve kurdeşen gibi cilt hastalıklarında cilde sürülerek kullanılırsa faydalı olur. Z. yağı, vücuddaki sertliklere ve şişliklere bilhassa adale ve mafsal sertleşmesi ve çürümesinde ve mafsal ağrılarında masaj yapılır.

Romatizma, siyatik, bel ve yan ağrılarında, adale ve mafsal ağrılarında, zeytinyağı, solucan yağı, balık yağı, çörekotu yağı, pelesenk yağı, kafuri ve ispirto karıştırılır, bu mayi ile ağrıyan yerler ovulur. Zeytinyağı basur memelerine sürülerek kullanılır. Bel yan ağrılarında; filtre edilmemiş yabani zeytinyağı yakılır, keskin sirke ile karıştırılır, dizin dış tarafından 1 parmak yukarıya lapa gibi konur ve yara açılıncaya kadar bekletilir, yaradan çıkan akıntı sonunda bel ve yan ağrıları geçer.

Romatizma ve siyatikte saf zeytinyağı 200 gr, kükürt 100 gr hafif ateşte bir müddet kaynatılır, bu yağ ile adale ve mafsallarla masaj yapılır.

Zatülcempte udinindi toz haline getirilir, zeytinyağıyla karıştırılır, veres denilen bitki ilave edilir hastanın sağ tarafına 3 saatte bir 5 dk masaj yapılır, bu esnada hastayı soğuktan korumaya dikkat edilmelidir.

Yanıklarda; 3. Dereceye kadar olsa bile bir miktar saf zeytinyağı, bir miktar bal mumu krem haline gelinceye kadar hafif ateşte kaynatılır, yanıkların üzerine sürülür, îz bırakmadan yanıkları iyileştirir (denenmiştir).

Not: Yanıklarda kabaran deri soyulur yara oksijenle pansuman yapılır merhem ondan sonra sürülür. Zeytinyağı sönmüş kireç suyu ile karıştırılıp yanıklara sürülürse yanığı iyileştirir.

Mafsal romatizmasında; 50 gr saf zeytinyağı, 50 gr terebentin, 50 gr saf alkol, 10 gr kafur, kafur terebentin içinde eritilir, zeytinyağı ilave edilip karıştırılır, sonra alkol konur, iyice çalkalanır, ağrıyan kısımlar bununla ovulur, üzerine yünlü bir şey sarılır. Her kullanılıştan evvel çalkalayarak kullanılmalıdır.

Kulak ağrısında yarım çay bardağı zeytinyağı içerisine 1 diş sarımsak konulur sarımsak kahverengi hal alıncaya kadar kaynatılır, gece yatarken 1-2 damla kulağa damlatılır.

Vücuttaki siyah lekelerde saf zeytinyağı (acımış yağ olursa daha faydalıdır) aynı miktar sirke ile karıştırılır, bir şişeye konur iyice çalkalanır lekelerin üzerine sürülür, bu terkip yaş yaralan kurutur, dağlama neticesi ciltte kalan lekeleri ve diğer lekeleri geçirir. Fareleri öldürmek için zeytin suyuna ekmek batırılır fareler için konulur.

Sandal Ağacı Yağı – Santalum Album

Sandal ağacı santal olarak da bilinir. Başta Hindistan olmak üzere tropikal bölgelerde yetişen bu küçük ağaç parfümlerde sabunlarda ve tütsüler de kullanılan değerli bir yağ verir. Sandal ağacı özellikle doğuda uzun zamandan beri evlerde ve ibadethanelerde ki havayı temizlemek için kullanılmıştır. Buhurlu kamış olarak ya da lambada yakıldığında tatlı rahatlatıcı bir koku verir. Kerestesi de oymacılık da sıklıkla kullanılır.

Kullanılan kısımları : Sandal ağacının sarımsı renkli özodunu belli belirsiz bir kokuya sahiptir. Yılın her mevsiminde kesilse de en uygun zaman yazdır. Öğütülmüş sandal ağacı parfüm sanayisinde ve aromaterapide yaygın olarak kullanılır. Ağacın uçucu yağı birçok krem ve merhemin ana bileşenidir.

Bileşenleri : Sandal ağacı kırmızı renginin kaynağı olan ve santalen adı verilen bir pigment içerir. Uçucu yağı hoş kokusunu veren ve sakinleştirici özelliklere sahip olduğu düşünülen terpenler açısından özellikle de santalol bakımından zengindir. Sandal ağacı antiseptik ve antifungal işlevleri olan enfeksiyonla mücadele için bağışıklık sistemini harekete geçiren reçineler de içerir. Büzücü tanenlerinin antioksidan antibakteriyel ve iltihap önleyici özellikleri vardır.

Tedavi amaçlı kullanımı : Sandal ağacının uçucu yağı uzun bir süre bel soğukluğu sistit ve benzeri idrar yolları iltihaplarına karşı tedavi olarak kullanılmıştır. Cilt hastalıkları ve akne için tavsiye edildiği bilinmektedir. Geleneksel Çin tıbbında yağ sakinleştirici olarak kullanılmıştır. Bacaklarda ödemi önlemek için idrar söktürücü olarak hala sandal ağacı önerilir. Çinliler diş ve diş eti ağrıları mide sorunları ve migrene karşı ağrı kesici olarak bazen sandal ağacı kullanırlar. Santalol olarak bilinen terpenin karın ve göğüs ağrılarını hafiflettiği düşünülmektedir. Sandal ağacı kokusu zihni rahatlattığı ve Budist manastırlarda meditasyonu kolaylaştırması için kullanıldığı bilinmektedir. Sandal ağacının kanserle mücadele özellikleri de olabilir. Amerika’da yapılan bir araştırma bu yağın cilt tümörlerini yavaşlattığını ileri sürmektedir. Aynı yağ virüslerin yayılmasını da yavaşlatır. Bir laboratuvar deneyi sandal ağacı yağının cinsel organlarda ve ciltte herpese neden olan virüslerle savaşta etkili olduğunu göstermektedir.

Yetiştirilmesi :  Tropikal bölgelerin dışında pek nadir yetişen sandal ağacı asalak bir bitkidir. Köklerinin beslenmesi için başka bir ağaca gerek duyar. Hafif gölgeden nemli su tutmayan ve verimli topraktan hoşlanır.

Hazırlanması ve Dozu :  Karın ve Göğüs ağrılarının tedavisinde uçucu yağı, 10 ml taşıyıcı yağa 3 damla ekleyerek seyreltilir. Ağrıyan eklemler bu karışımla ovulur.

Cilt enfeksiyonlarının tedavisinde uçucu yağı 180 ml  suya sadece birkaç damla eklenir ve günde 3 kere sorunlu bölgeye uygulanır.

Uyarılar : Bir hekime danışılmadan sandal ağacı uçucu yağı ağız yoluyla kullanılmamalıdır. Kullanıldığında da altı hafta aşılmamalıdır. Böbrek rahatsızlıkları olan kişilerin çocukların, hamilelerin ve süt veren kadınların sandal ağacı yağını ağız yoluyla kullanmamaları gerekir.

Kantaron yağı ve faydaları

Yara ve yanık iyileştirici,Antiseptik, kanama durdurucu, iltihap önleyici mucizevi yağ olan kantaron yağı, daha bir çok şifa özelliğini bünyesinde barındırıyor.
Hem haricen, hem de içilerek hastalıkların tedavisinde kullanılıyor.
Hücre yenileyici niteliği sebebiyle, özellikle yara ve yanıklarda oldukça etkili.

Kantaron yağı hem kantaron bitkisinin, hem de zeytinyağının şifasını bünyesinde barındırıyor. Eski çağlardan beri kullanılan kantaron yağının, mikrop öldürücü ve damar büzücü etkisi modern araştırmalarla da kanıtlanmış durumdadır.

Kantaron yağını evinizde bulundurmanız şiddetle tavsiye ediliyor. Ona en beklenmedik anda ihtiyaç duyabilirsiniz. Zaten kantaron yağını kullanıp etkisini gördüğünüzde, ondan vazgeçemeyecek, çevrenizdeki insanlara da tavsiye edeceksiniz.

KANTARON YAĞININ ŞİFA ÖZELLİKLERİ

Kantaron yağı her türlü yaralarda başarıyla kullanılmaktadır. Açık yaralar, taze yaralanmalar, kesikler, ezikler, çarpmalar sonucu oluşan morluklar vb durumlarda iyileşme sağlar.
Kantaron yağı;
*Antiseptik özelliğiyle yarada mikrop üremesini engeller
* İltihap önleyici özelliğiyle yarada herhangi bir iltihap oluşmasına engel olur
*Damar büzücü etkisiyle kanamayı kısa sürede durdurur
*Hücre yenileyici özelliğiyle yaranın çabuk kapanmasını sağlar
*Aynı zamanda sürüldüğü sürece yaranın sebep olduğu ağrı ve sızıları yok eder, büyük bir rahatlama sağlar.

Yanıklarda ve haşlanmalarda da kantaron yağı bir numaralı yardımcınız olmalı. Yanıkları kısa sürede iyileştirdiği gibi, yanık anındaki acıyı dindirir. Yanığın mikrop kapmasını ve iltihap oluşumunu engeller. Güneş yanıklarında da kantaron yağından yararlanabilirsiniz. Yanık bölgelerinize sürdüğünüzde acınızın azaldığını hemen hissedeceksiniz. Yanıklarınız kısa sürede iyileşecektir.

Trafik kazaları sonucu meydana gelen iç yaralanma ve iç kanamalarda hem sürülerek, hem de dahilen içilerek kullanılır. Damar büzücü oluşu sebebiyle iç kanamaların durmasına yardımcı olur.

Hematomlarda (derideki mavi-mor lekeler), beze şişkinliklerinde ilgili bölgeye sürülüp masaj yapılır.

Pürüzsüz bir cilde sahip olabilmek için, cilt bakım yağı olarak yararlanabilirsiniz.

Kantaron yağının bebeklerin pişiklerinde de çok etkili olduğu kanıtlanmış.

Yine bebeklerin karın ağrılarında kantaron yağı kullanıldığında ağlamaları sona erer. Ağlayan bebeğin karnına kantaron yağıyla, sağ avuç içi kullanılarak hafif hareketlerle masaj yapılır. Masaj yaparken bebeğinize sevginizi hissettirmeyi de sakın unutmayın.

Sırt ağrıları, lumbago, siyatik ve romatizmada masaj yağı olarak kullanılmaktadır. Yalnız bu rahatsızlıklarda 1/10 oranında ardıç veya kekik yağı (yada her ikisi de) eklenerek kullanılır. Ağrıyan bölgeye bu yağla masaj yapılır. Kısa sürede ağrılarınızın hafiflediğini göreceksiniz. Değişik bitki kürlerinin yanı sıra, bu masajla hastalığınızı tamamen tedavi etme şansına sahipsiniz.

Dahilen kullanımda kan şekerinin düşürülmesine yardımcı olur.
Yine dahilen iç ve dış varislerin tedavisinde etkilidir. Bunu damar büzücü özelliğiyle yapar.

Mide ağrılarında ve mide ülserinin tedavisinde de dahilen kullanılır.

Yaz-kış ayaklarını ısıtamayanlar kantaron yağından yararlanmalı. Ayakları üşüyenler ayrıca bacak bacak üstüne atmamalı. Bu enerji dolaşımını kilitler ve ayakların üşümesine sebep olur.

Uyarı: dahilen kullanımlarda günde bir tatlı kaşığından fazla içilmesi uygun değildir.

Ne dersiniz, kantaron yağını evimizden eksik etmemekte haklı değil miyiz? Hemen kantaron yağı alın ve elinizin altına bir yere koyun. Zaten onu kullandıkça, etkilerine inanamayacak ve ondan vazgeçemeyeceksiniz. Kantaron yağı 2-3 sene boyunca tazeliğini ve etki gücünü muhafaza eder. Bitkisel tedavilerin giderek revaç bulduğu dünyamızda kantaron yağının da zamanla modern tıptaki yerini alacağına, yakın bir zamanda da onun acil servislerde kullanılacağına inanılıyor.
Alıntı

Anason, Anason Yağı

ANASON -PİMPİNELLAANİSUM

Kullanıldığı Yerler:
Dahilen Kullanılışı: Sinirleri teskin edici, sindirim zorluğu, mide, bağırsak gazları, mide ve bağırsak gazlarına bağlı şişkinlik ve ağrılarda, kabızlığı giderici olarak, (trekeal) iritasyona bağlı öksürükte, bronşıyal enfeksiyon ve buna bağlı öksürüklerde, göğüs yumuşatıcı, uykusuzlukta, süt artırıcı, migren ağrılarını kesici, beyin yorgunluğunu giderici, kalbi kuvvetlendirici, kan dolaşımının düzenli olmasını sağlayıcı, cinsi arzuyu tahrik edici, kusmaları önleyici, ciğerin, dalağın, böbreklerin, mesanenin, rahmin tıkanık damarlarını açıcı, idrar artırıcı, susuzluğu giderici, kan yapıcı, vücutta su toplanmasını önleyici, ağız kokusunu giderici, astım ve bronşitin şikayetlerini giderici, mide ekşimesini önleyici, çocukların mide ve bağırsak bozukluklarında, gaz sancılarında ve kabızlıklarını gidermede faydalıdır.

Anason karminatif ve stomaşik etkilidir.

Anason kaynatılıp içildiğinde yüze güzellik verir, yüzdeki sarılığı giderir, genç kızların göğüslerinin dolgun ve dik olmasını sağlar, yaşlılarda meme sarkmasını önler. Bağırsak iltihabı (kolitte), iç ağrılarında, iştahsızlıkta faydalıdır, yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir, karın ve boğaz şişliklerinde faydalıdır.
Kullanılışı: 1 bardak kaynar suya, 2-4 gr anason konur, 10 dk bekletilir, günde 2-3 bardak içilir. Anason toz haline getirilir, günde 3 defa 0.50-1 gr içilir. Anason toz haline getirlir sirke ile içilirse böbrek taşlarını düşürür, anason sekencebin (sirke ile yapılmış bal şerbeti) ile içilirse siyatiğe faydalı olur. İdrar söktürücü olarak anason 1 gr, hercai menekşe 2 gr, ardıç tohumu 4 gr meyan kökü 4 gr, toz haline getirilip içilir.

ANASON YAĞI: Günde 3 defa 10-12 damla anason yağı 1 kaşık sirke ile içilirse sanlığa ve istiskaya (karında su toplaması) iyi gelir. Anason esansı, sinir sistemi uyarı-cısıdır, günde 2-10 damla bir şeker üzerine damlatılarak yenilir.
Haricen Kullanılışı: Baş ağrısı ve baş dönmesinde anason tütsü yapılarak tütsülenilir. Anason toz haline getirilir, göze sürme gibi çekilirse kataraktı giderir. Anason yağı gül yağı ile karıştırılarak kulağa dam-latılırsa kulak iltihabı ve ağrısını giderir.

ANASON ESANSI YAN TESİRİ: Fazla miktarda kullanıldığında uyuşukluk verir, hafif sarhoşluk sonra uyku meydana getirir, aybaşı kanamalarında ve hamilelikte kullanılmaz uzun zaman devam edilmemelidir bağırsak ve ciğerlere yan tesiri vardır.

TAŞ ANASONU -PİMPİNALLE SAXİFRAGA

Kullanılan Kısımları : Kökü ve tohumları

Kullanıldığı Yerler:

Dahilen Kullanılışı: Balgam ve ter söktürücü, hazmettirici, mideyi kuvvetlendirir, göğüs ağrılarını dindirir, vücudu dinçleştirir, öksürüğü, boğmacayı ve baş ağrısını giderir, idrar söktürür, sesi güzelleştirir. Ateş düşürücü ve idrar yolları rahatsızlıklarım giderici olarak kullanılır. Astım rahatsızlığında, kalp atışlarının şiddetlendiği zamanlarda, aşırı böbrek yorgunlaklarmda faydalıdır, böbrek ve mesane taşlarım düşürür.

Kullanılışı: 1 bardak suya, 10 gr ince doğranmış kök konur 5-10 dk kaynatılır, 1 günde tüketilir.

Yaprakları haşlanıp çay gibi içildiğinde akciğerleri temizler, nikris’in (gut) ağrı ve sızılarım giderir, balla tatlandırılıp içildiğinde yapışkan hale gelmiş balgamı söktürür.

Tohumu emzikli kadınların sütünü artırır.

Taş anasonu ruhu; mide yanmasını önler, gazdan meydana gelen ağrıları giderir burun kanamasını izale eder.

1 kaşık suya, 10 damla damlatılarak içilir.

Haricen Kullanılışı: Boğaz ve bademcik şişmelerinde 1 fincan suya, 5 damla damlatılarak gargara yapılır.

Taş anasonu taze kökünün ezilmesi ile elde edilen mayi yaraların ve cerahatli çıbanların tedavisinde kullanılır.
YILDIZ ANASONU -İLÜCİUM VERUM
Diğer İsimleri : Badiyane, Çin Anasonu
Anason yerine gaz söktürücü, midevi, süt artırıcı, idrar söktürücü, spazm çözücü, karminatif ve stümilan olarak kullanılır. Toz haline getirilir, günde 1 -4 gr, ten-tür halinde 5-20 gr içilir,

Ceviz Yaprağı, Ceviz Yağı, Ceviz Kabuğu

CEVİZ YAPRAĞI -JUGLANS REGİA

Kullanılan Kısımları: Yaprakları, meyvesi, cevizin dış kabuğ (tof’u)

Toplama Zamanı: Haziran-Tem-muz

Kullanıldığı Yerler:

Dahilen Kullanılışı: Ceviz yaprağı, iştah açıcı, ishal kesici, kuvvet verici, kan temizleyici, kadınlardaki beyaz akıntıyı gidermede faydalıdır. Kansızlığı giderir. Raşitizm, sıraca ve solucan düşürmede kullanılır. Hazım için çok faydalıdır, şişkinliği giderir ve şeker hastalığında kan şekerini düşürücü olarak kullanılır, pankreası güçlendirir, insüîin ifrazatım artırır, şeker hastalarının susuzluğunu giderir, guatırda, asabi hastalıklarda, ruhi bunalımda, tiksinme dolayısı ile yemek yiyemeyenlerde, veremde, hastalık sonrası nekahat döneminde, basurda, ülserde, gut, romatizma ve müzmin bronşitte faydalıdır. Balgam söktürücüdür, karaciğer ve pankreası çalıştırır, şekerin sebep olduğu arızaları giderir, idrar zorluğunda faydalıdır, midevidir. Kemik hastalıklarında, veremde, romatizma, mafsal ağrılarında kullanılır.

Kullanılışı: 1 bardak kaynar suya, 4 gr taze veya kuru ceviz yaprağı konur, 10 dk bekletilip günde 3 bardak içilir.

Taze cevizin dış kabuğu (tof) da aynı maksatlarla kullanılır.

Taze yapraklar kuru yapraklardan daha etkilidir. Ceviz yaprakları 2-15 yaş arası zayıf, hastalıklı çocuklara ve zayıf bünyeli kadınlara içirilirse çok faydalı olur.

Haricen Kullanılışı: Yaralarda yara kapatıcı, deri hastalıklarında antiseptik olarak kaynatılan suyu ile banyo yapılır.

10 kilo suya, 500-1000 gr yaprak konur, 1 saat kaynatılır, elde edilen su banyo suyuna ilave edilir. Bununla banyo yapılırsa kemik çıkığına ve kemik zafiyetine faydalı olur. Elde ve ayak tırnakla-rmdaki iltihaplan iyileştirir. Saçlardaki konakta başı yıkamak sureti ile kullanılır. Saç dökülmesini önler. Saçkıranda faydalıdır. Göz iltihabında, uyuzda, ergenlik sivilcelerinde, cerahatli çıbanlarda, ayak terlemesinde, kaynatılan yaprakların suyu ile banyo -kompres yapılır, ayaklar bu su içerisinde tutulur. Benlerde ve yüzdeki çil hastalığında yüz yıkanır, yüzdeki buruşuklukları giderir.

Anjinde, aftda, gırtlak, dişeti ve boğaz hastalıklarında gargara şeklinde kullanılır. Dermansızlıkta, 5 kilo suya, 500 gr yaprak konarak kaynatılır. Küvete konulur, içine yatılır.

Diş temizliğinde yapraklan ezilir, bununla dişler ovulur.

Diş iltihabında ve bağırsak parazitlerinde cevizin yeşil kabuğu (tof) ağızda çiğnenir. Kadınlardaki beyaz akıntıda, ceviz yaprağı kaynatılır, içerisine kilo başına 1 çay kaşığı karbonat konur, sıcak bir şekilde lavman yapılır.

Kullanılışı: Dış ağrılarında 1 bardak suya, 10 gr kuru veya taze ceviz yaprağı konur, 10 dk kaynatılır. Bu su ile banyo yapılır, gargara yapılır.

Taze cevizin dış kabuğu (tof)’u da aynı maksatlarla kullanılır.

Benleri gidermek için; taze ceviz yaprakları ezilir, suyu çıkarılır, % 40 nisbetinde alkolle karıştırılarak benlerin üzerine sürülürse benleri yok eder.

Elde edilen bu mayi tabii bir saç boyasıdır, saçlara koyu kestane rengi verir, ceviz yaprağı kaynatılır, lapa haline getirilir, yara ve çıbanların üzerine sarılırsa çabuk iyileşmelerini temin eder, kemik çürümesi (ram hastalığı) nada iyi gelir.

Saç dökülmesinde; cevizin taze dış kabukları sıkılır, suyu alınır, bu su ile bir miktar kuyrukyağı karıştırılır, saç diplerine bununla masaj yapılır. Dökülmeyi kesinlikle önler, saçlara parlaklık verir. Basurda; Kaynatılan ceviz yaprakları lapa halinde basurun üzerine konulur. Kaynatılan suyu ile basurun üzerine kompres yapılır. Kara ceviz ağacı yaprakları, ceviz yaprağı gibi kullanılır.

CEVİZ AĞACI KABUĞU

Deniz tutmasını önleyici; 1 bardak sirke içerisine 1 kaşık ezilmiş ceviz ağacı kabuğu konur, 6 saat bekletilir, süzülüp içilir. Sara’da iyileştirici olarak ceviz çiçekleri ve yeşil dal kabukları kaynatılıp içilir.

Ceviz Meyvesi: Ceviz A vitamini, Bl, B2 vitaminleri, nikotilamid asidi, C vitamini, sodyum, magnezyum, potasyum, kalsiyum, demir, fosfat, kükürt, klor ihtiva eder.

Şeker hastaları için faydalıdır. Kollestrolü ayarlar, kronik kalp krizi riskini azaltır. Günde 2-3 tane ceviz yemek kanı sulandırır, aspirinin gösterdiği etkiyi gösterir, fazlası kanı ekşitir, göğüs ve nefes yolu ağrılarında ceviz meyvesi yenilir, hazım bozukluklarında da faydalıdır. Basurda taze ceviz bal ile yenilir. Ceviz, bademle yenirse mideyi güçlendirir, kusmaları önler, ciğere ve zihne kuvvet verir, dalak ağrılarını giderir.

Ceviz çok yenilirse, kanı bozar, kansızlığa sebep olur, akşam yenildiğinde uykusuzluğu artırır. Taze cevizin dış kabuğu (tofu) kaynatılır, suyundan bir miktar içilirse cinsi gücü artırır.

Ceviz sebzelerin çoğundan 3 defa daha besleyicidir. Cevizin içinde bulunan potasyum tuzu hazım cihazının kuvvetli bir temizleyicisidir. Mide cidarını koruyucu bir tabaka ile kaplar. Asitlere karşı korur, D vitamini bakımından zengin olduğundan kansızlara ve vereme yakalanma istidadı olan çocuklara iyi gelir.

Ceviz kan ve kemik organlarının bütün hücreleri için lazım olan kireci de ihtiva eder. Kalbi ve sinirleri güçlendirir.

Ceviz Yağı:

Dahilen Kullanılışı: Müshil ve safra artırıcı olarak kullanılır.

Ceviz yağı; mideyi temizleyen potasyum tuzu ile bağırsaklardaki parazitleri gideren demir ve magnezyumu da ihtiva eder.

Haricen Kullanılışı: Fistülde 1 fincan ceviz yağı 1 çay kaşığı kükürt, hafif ateşte beraberce ısıtılır. Bir bez üzerine konulur. Ilık olarak fistülün üzerine sarılır, 6 saatte bir değiştirilir.

Temreğide; ceviz yağı ile masaj yapılırsa, temregiyi giderir.

Felçte; ceviz yağı ile biberiye yağı (esansı) aynı miktarda karıştırılır, günde 3-5 defa masaj yapılır. Romatizma sebebiyle deforme olmuş, sertleşmiş- hasta uzuvları ceviz yağı veya saf zeytinyağı ile kekik yağı veya lavanta esansı ile aynı nisbette karıştırılarak hasta uzuvlara bununla masaj yapılır. Ceviz yağı nasırlar üzerine sürülürse nasırları zamanla yok eder. Ceviz yağı ile yüzdeki çillerin üzerine masaj yapılırsa çilleri yok eder.

Ceviz kabuğu (kuru kabuk) cevizin kabuğu yakılarak külü balla karıştırılır, dişlere sürülürse dişleri parlatır.

Egzamada; 2 kilo suya, 30 gr ceviz yaprağı, 30 gr meşe kabuğu konur, kaynatılır, hastalıklı bölge buharına tutulur.
Güvelere karşı; ceviz yaprakları güvelere karşı faydalıdır.

Ceviz Ruhu:

Cinsi gücü artırmak için 5 damla ceviz ruhu 1 şeker üzerine damlatılarak her akşam yenirse cinsi kudreti son derece artırır, yorgun erkekleri tekrar zinde ve dinç hale getirir.