Şifalı Taşlar – Yeşim Taşının Faydaları

Yeşim taşı:
Bolluğun sembolu olan yeşim taşının, safra kesesi ve böbrek rahatsızlıklarına iyi geldiği söyleniyor. Korku ve endişe duygularına iyi geldiği söyleniyor. Toksin maddelerinin vücuttan atılmasını sağlıyor. Denge ve şifa verici etkileri var.
Yeşim Taşı Nedir, Yeşim Taşı Hakkında Bilgiler-
Binlerce yıl öncesinde bu yana Çinliler Yeşim taşını en değerli taşlardan biri yapmışlardır. Efsaneye göre büyük Çin Ejderinin yeryüzüne boşalttığı tohumların donmuş hali Yeşim taşınu oluşturmuştur. Günümüzde bile Çinli işadamları ellerinde Yeşimden tılsımlar taşırlar, bir işe başlamadan önce onu tutar, okşar ve ondan güç alırlar. Bu taşın hayvan biçiminde yontulmuşları bugün bile çok revaçtadır. Ayrıca Yeşim taşının akıl hastalıklarına, dahili hastalıklara, göz bozukluğuna ve kadınların adet ve doğum sancılarına iyi geldiğine de inanılmaktadır. Astrolojik olarak koç, boğa, ikizler, başak ve terazi burçlarınında taşıdır.

Şifalı Taşlar – Göktaşı Lapis lazuli Faydaları

Lapis lazuri (Göktaşı):
Zihinsel açıklık ve berraklık veren bir taş olarak biliniyor. Hafızayı güçlendiren ve kişiye güven veren etkisi olduğu söyleniyor. İletişim yeteneğini güçlendirmede ve sosyal fobik durumlarda etkili. İskeleti kuvvetlendiriyor, tiroid bezlerini hareket geçiriyor ve tansiyonu dengeliyor.

Göktaşı olarak bilinen bu taş, depresyon ve başa çıkılamayan üzüntüler için kullanılıyor.
Doğadaki tasların arasında saf olmayan taslardan biri olan Lapis Lazuli, lazurit ve diğer mavi minerallerin bileşimidir. Bütün buna rağmen o dünyanın en değerli taslarından biri olma özelliklerinden bir şey kaybetmez.

Çok eski medeniyetlerce de bilinen Lapis Lazuli, bir zamanlar Misir Krali Tutankamon’un mezarını süslerdi.

Bu tas her zaman mavidir, ancak rengin yoğunluğu çıkarıldıkları bölgelere göre farklılıklar gösterir.

Gece Taşı ya da Gerçek Taşı olarak da adlandırılan Lapis Lazuli, renginden dolayı göklerin sembolü olarak kabul edilir. İsim anlamı da “Göklerin Taşı” anlamını içermektedir.

Küçük çocukları korkularından ve solunum yolu hastalıklarından uzak tuttuğu için çocuk taşı da denir. İskeleti kuvvetlendirir, tiroid bezlerini harekete geçirir. Tansiyon ve kaygıyı azaltıcı, canlandırıcı etkisi vardır. Zihinsel açıklık ve aydınlanma için kullanılır.

Yaratıcı ifade, fiziksel yetenekler ve iletişim yeteneğini kuvvetlendirir.

Terazi, yay ve balık burçlarının taşı olarak bilinir.

Tansiyona iyi gelen şifalı bitkiler

Tansiyon hastalarının en fazla tüketmesi gereken meyve ve sebzenin çilek ve ıspanak olduğu bildirildi. Sinsice gelişen tansiyon konusunda bilinçlenmenin hastalığı önlemede etkili olacağı kaydedildi. Tansiyonun sessiz ve derinden geliştiğini ve tespit etmenin çoğu zaman güç olduğunu belirten uzmanlar, tansiyonu önlemede beslenme alışkanlıklarının oldukça önemli olduğunu söylediler.

Anne annelerimiz ve büyükbabalarımızın tıbbi bilgileriyle günümüzdeki tıbbi tavsiyeleri birleştirerek iyi neticeler alınabileceğini kaydeden uzmanlar şunları söyledi:

KALBE, GÖZE, BÖBREĞE

“Çilek ve ıspanağın tansiyona iyi geldiğini biri söylese inanmazsınız. Aslında körpe ve bol sulu çilekler insanın dolaşım sistemini temizliyor. Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için birebir. Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu için yüksek tansiyon ve kolesterolü düşürür. Yalnız şeker hastaları dikkat etmesi gerekir” uyarısında bulundular.

EN KUVVETLİ ANTİ SEBZE

Ispanağın da tansiyona karşı kuvvetli anti sebze olduğuna işaret eden uzmanlar, “Ispanak kalp hastalıklarına, felce, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere, ruhi dengesizliklere ve yaşlılık lekelerine etkilidir” dedi.

ÖMER OSMAN KORKMAZIN DİĞER ŞİFALI ÖNERİLERİ

Lokman Hekim Ömer Osman Korkmaz’ın sağlık açısından fayda sağlayacak diğer, pratik kürleri ile ilgili olarak, yaptığınız derlemeyi, sizlerle paylaşmak istiyoruz.

KANSER HASTALARI : KAnser hastaları, kemoterapi alan hastalar için, eşek sütü çok fayda sağlar.
KÖZLENMİŞ AYVA: Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Hamişl kadınlar, ayva tyerse, bebekleri çok güzel olur ve gamzeli olru. Ayva çiğ yendiği zaman, hazımsızlık yapacağından, pişmiş olarak yenilmelidir.
UNUTKANLIK İÇİN : Üzüm çekirdeiğ, yumurta kabuğu, kuşiburnu, maydonoz, domates, elma, soğan, sarımsak, elma sirkesi, eşek sütü, omaea 3 içeren tüm besiler, çok fayda sağlar.
ARABA TUTMASI İÇİN : 1 adet kuru fasulye çiğ olarak yutulursa, araç tutmaz.
BULANTI : ÖZellikle safra kesesi hastalıklarından kaynaklı bulantılara 3 kaşık insan sütü içmek, çok fayda sağlar.
* Tansiyon ve böbrek hastaları, himalaya tuzu kullanmalıdır. Eğer, himalaya tuzu bulamazsanız, Çankırı tuzu kullanabilirsiniz.

domuz gribi için şifalı bitkiler

Domuz gribi şifalı bitkiler
şifalı bitkiler Domuz gribi için
Domuz gribi karışım bitkiler

Domuz gribine karşı Zencefil

Zencefil Bitkisi ve Kökü: Nemli ve sulak iklimlerde yetişen ve sarı renkte çiçekler açan bir bitki olan zencefilin kökleri yassı ve gri renktedir. Zerdeçal ile benzer etkilere sahip olan Zencefilin kökü kullanılır. Kokusu kuvvetlidir. Latince Adı: Zingiber officinale.

Zencefilin Faydaları: İştah açar. Yatıştırıcı ve gaz söktürücüdür. Vücudu terletir. İltihap önleyici etkisi ile özellikle eklem iltihaplarına karşı faydalıdır. Soğuk algınlığına iyi gelen zencefil, balgam söktürür ve iyileşmeyi hızlandırır. Bulantıları gidermeye yardımcı olur ve kusmayı önler. Vücut direncini, bedensel ve zihinsel gücü arttırır. Mikrop öldürücüdür. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kansere karşı koruyucudur. Damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olmasının yanı sıra kan damarlarını genişleterek romatizma ağrılarının hafiflemesine de yardımcı olur. Bağırsak bozukluklarını giderir. İshali keser. Cinsel isteği arttırır.

Zencefil Nasıl Kullanılır? Zencefil kökü genellikle baharat olarak kullanılır. Tıbbi amaçlı kullanımda ise; Zencefil yağı hazmı kolaylaştırır. Zencefil çayı da hazmı kolaylaştırır ve ayrıca hafızayı kuvvetlendirir. Zencefil bal ile karıştılarak etkili bir öksürük ilacı elde edilir.

Domuz gribine karşı Zerdeçal

Zerdeçal (Curcuma longa): Büyük ve sivri uçlu yaprakları olan, sarı çiçekli, çok yıllık otsu bir bitkidir. İçeriğinde uçucu yağ, reçine ve kurkumin adlı bir madde vardır.

Zerdeçalın Faydaları ve Tıbbi Etkileri: Mideyi kuvvetlendirir. Sinirleri uyarır. Vücuda ferahlık ve rahatlık verir. İltihap gidericidir. Karaciğer hastalıkları, sarılık ve vereme karşı faydalıdır. Gaz ve idrar söktürücüdür. Vücutta biriken zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Soğuk algınlığı ve astımda faydalıdır.

Zerdeçal Nasıl Kullanılır? Zerdeçalın kullanılan kısımları meyveleridir. Kurutulan meyveleri toz haline getirildikten sonra baharat olarak kullanılabileceği gibi suda kaynatarak zerdeçal çayı da hazırlanabilir.

Domuz Gribine karşı Kuşburnu
İçi tüylüdür ve çok sayıda tohumu vardır. Sonbaharda olgunlaşır. C vitamini açısından dünyanın en zengin meyvesidir. Taze olarak tüketildiği gibi kurutularak da kullanılır. Çayı yapılır. Ülkemizin hemen her yerinde yetişir. Yabangülü, itburnu, itgülü, gülelması,yiric gibi adlarla da bilinir.insanların geçimini saglamak için kullandıkları ticaret.
Tokat,Bayburt,Amasya ve Çorum’da perverdesi sevilerek tüketilir.
Kuşburnunun Faydaları:
Hastalıklara karşı direnç verir.
Bedene ve gözlere güç verir.
Cinsel isteği çoğaltır.
Kan dolaşımını hızlandırır.
Kanı temizler.
Sindirimi kolaylaştırır.
İdrar söktürücüdür
Basura karşı faydalıdır.
Kabızlığı giderir.
İshali keser.
Bağırsak kurtlarını düşürür.
Kansere karşı koruyucu bir meyvelerdendir.
Romatizma şikâyetlerini ve ağrılarını hafifleticidir.
Şeker hastaları için faydalıdır.
Japonyada yapılan bir araştırmada tohmunundan hazırlanan özütün vücut yağ oranını düşürdüğü gözlenmiştir.
Böbreküstü bezlerine olan etkisiyle hormonların üretimini destekler.

Domuz Gribine karşı Adaçayı
ADAÇAYI: Dağların tepelerinde yabanî olarak kendiliğinden yetişen adaçayı, uzun yapraklı, açık yeşil renkli, oldukça keskin kokulu bir bitkidir. Yaz başında, haziran-temmuz gibi, çiçek açınca toplanır ve kurutulur. Taze yeşil yaprakları da kullanılabilir.

Adaçayının Yararları: Gaz söktürücü etkisi nedeniyle mide ve bağırsak gazlarını gidermede faydalıdır. Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardım eder. Mide bulantısını keser. Uyarıcı etkisi ile kan dolaşımını hızlandırır ve vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Göğüs açıcı ve rahatlatıcı etkisi astım hastaları için yararlıdır. Dişleri beyazlatır ve güçlendirir. Sinir sistemi üzerinde etkilidir: Sakinlik verir, çok sinirli ve gerginlik içinde olanlara faydalıdır.

Adaçayı nasıl kullanılır? Adaçayı özellikle çayı yapılarak içilir. Ayrıca, yemeklere ve çorbalara tat ve koku vermek için de kullanılır. Banyo suyuna katılırsa vücuda zindelik verir. Özellikle hazmettirici ve gaz söktürücü özellikleri nedeniyle yemeklerden sonra içilmesi yararlıdır. Ada çayı suyu ile ağızda gargara yapılırsa bademcik, diş eti ve boğazlarda oluşan iltihaplar kısa sürede iyileşir.

Uyarı: Ada çayı fazla kullanıldığında tansiyon yükselebilir. Gebelik süresince ve emziren annelere tavsiye edilmez. Günde 3 fincandan fazla içilmemelidir.

Domuz gribine karşı Havlıcan Bitkisi
Bir çenekliler sınıfının Zencefilgiller familyasindan güzel çiçekli, ıtırlı, çok yıllık, otsu bitkidir. Diğer adı galangal veya Çin zencefilidir. Toprak üstü saplari çok fazla dallanmis rizomlardan (kök saplarindan) çikar, ilâve saplari da olabilir. Bir metreden fazla yüksekligi vardir. Kirmizi çizgili, çiçekleri beyaz yapraklari bulunur. Havlıcan çok cazip çiçeklerinin ve kokusunun güzelligi sebebiyle aranan bir bitkidir.

Domuz Gribine Karşı Ekinezya çayı

Ekinezya (Koni Çiçeği) (Echinacea purpurea), soğuk algınlığı, grip, enfeksiyon, zayıf bağışıklık sistemi ve kanserden korunma gibi durumlarda dünyanın en önemli şifalı bitkilerinden olup; kuru toprak ve ovalar ile seyrek ormanlık arazilerde doğal olarak yetişen çok yıllık bir bitkidir. Uygar dünya bu bitkinin iyileştirici özelliklerini Kuzey Amerika yerli halkından (Kızılderililer) öğrenmiştir. Onlar bitkinin kökünü ve yapraklarını her tür yaranın tedavisinde, enfeksiyon ve iltihaplanmalarda, zehirli böcek ve yılan sokmasına, boğaz ve diş ağrısına, kabakulak, çiçek hastalığı ve kızamığa karşı başarıyla kullanıyorlardı. Bitki Amerika’ ya yerleşen ilk göçmenler tarafından da enfeksiyonlara karşı sık olarak kullanılmıştır.Bu özel tedavi biçimleri bilimsel araştırmalara konu oldu ve 1950’den beri yapılan araştırmalara göre, bitkide bakteri, mikrop ve virüslere karşı oldukça etkili olan maddelerbulundu. Bu maddelerin başlıcaları; echinacoside, poli-sakkaritler (polysaccharides), poli-asetilenler (polyacetylenes), gliko-proteinler (glycoproteins), kafeik asit türevleri (Cichoric Acid), tri-glikosid (triglycoside), betain, seskiterenler (sesguiterpenes), karyofilen (caryophylene) dir. Bitki bu maddelere ek olarak bakır ve demir mineralleri ile tanenler, protein, yağ asitleri ve A, C, E vitaminleri de içermektedir. Ayrıca bitkinin, etken maddelerinin sinerjik etkisi (birlikte oluşturdukları etki) sayesinde bedenin savunma sistemini (Bağışıklık sistemi) güçlendirerek enfeksiyon tedavilerinde yardım sağladığı da bulundu. Bitkinin tedavi alanındaki değeri öncelikle bu iki özelliğinden kaynaklanmakta olup; bu yüzden araştırmaların çoğu bitkinin bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi üzerine yoğunlaşmıştır. Bağışıklık sistemini uyaran en önemli maddeler ise; T-hücrelerinin ( T- Lenfositler) üretimini ve diğer doğal öldürücü hücrelerin etkinliğini arttıran poli-sakkaritler’ dir. Ayrıca, poli-sakkaritler’ in doku yenilenmesini hızlandırdığı ve iltihaplanmaları azalttığı da bilinmektedir. Yağda çözünebilen alkilamidler (alkylamides) ve bir kafeik asit glikosidi olan echinacoside maddesi de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine katkıda bulunmaktadır. İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar; Koni Çiçeği’ nin akyuvarların (Beyaz kan hücreleri – Lökosit) sayısını yükselttiği, onların enfeksiyon bölgesine hareketlerini (göçünü) hızlandırdığı ve böylece bakteri, virüs ve diğer yabancı mikro-organizmaların yok edilmesine yardımcı olduğunu göstermiştir. Aslında bu bitkiye en duyarlı hücreler; akyuvarlar, T-Lenfositler (Hücresel Antikor), doğal öldürücü hücreler (Natural killer cells) ve makrofajlar’ dır. Bilindiği gibi makrofajlar; vücudun atık toplayıcıları olup, vücuda giren mikro-organizmaların dokulara yayılmasını önler ve lenf sistemini korur. Doğal öldürücü hücreler ise bu adı kanserli veya virüs enfeksiyonlu hücreleri yok ettiği için almıştır. (Kronik yorgunluk sendromunda bu hücrelerin aktivitesi düşüktür.). Bu nedenle Koni Çiçeği, kronik yorgunluk sendromunda da fayda sağlayabilmektedir.

Kullanildigi yerler: Kurutulmus rizomlari hamur islerinde kullanilir. Bu rizomlardan elde edilen yag sari sividir. Serinletici olup, kâfur benzeri kokuya sâhiptir. Kurutulmus rizomlari ve türevleri acimtrak aromalidir. Havlıcan kökü, mesrubatlarda, dondurma, sekerlemeler, tarim ürünleri, çikolata çesitlerinde kullanilabilir. Rizomlari ayrica zencefil gibi baharat olarak da kullanilir. Tibbî faydasinin çok oldugu bilinmektedir. Kaynatilan suyu bir miktar içilirse mîde agrilarina, romatizma ve kulunca iyi gelir. Bel gevsekligi, çocuklarin yatagi kirletmesini önler. Balgam söktürür, tükürük ifrâzâtini arttirir. Agiz kokusunu giderir. Mafsal agrilarina ve mîde eksimesine iyi gelir.